21 Mayıs 2015 Perşembe

Tatlı dokunuşlar..

Merhabalar :)

 Yolculuk esnasında veya evde bulunmadığınız sürelerde dışarıdaki abur cuburları tüketmek yerine daha sağlık bir şeyler yapmak istemez misiniz :)

 Bu tarif hem boş kavanozları kullanmak adına hemde formunuzu düzende tutmak adına çok sağlıklı bir tarif. İlk olarak malzemeleri paylaşmak istiyorum.



Malzemelerimiz:

  • Mevsim Meyveleri
  • Yoğurt
  • Kahvaltılık gevrek
  • Ceviz 
  • Kavanozlar (kaç tane yapıcaksanız)
Yapılışı:


 İlk olarak bir kaşık yoğurdumuzu kavanozumuza koyuyoruz. Daha sonra biraz gevrek koyup tekrar yoğurt ilavesi yapıyoruz.Sonra meyvelerimizi kesip yerleştiriyoruz (ne kadar istersek). Bir kat daha yoğurt koyup gevrek ile cevizlerimizi kırıp yerleştiriyoruz. En üste az bir miktar yoğurt koyduktan sonra kapaklarını kapatıyoruz ve dolaba koyuyoruz. Ne zaman canımız isterse veya dışarı çıkacağımız zaman yanımıza alabiliriz :)









                                                         AFİYET OLSUN :)

19 Mayıs 2014 Pazartesi

Parfümün Tenler Üzerindeki Farklılığı


Parfüm, biz kadınların hayatında çok önemli bir yer kaplamaktadır. Güzellik tablomuzu tamamlarken kullandığımız bir parçadır. Baharat,şekerli kokular,çiçek kokuları, bayanların vazgeçemediği kokular arasında yer almaktadır. Ayrıca bu kokular her bayanın teninde farklı durmaktadır ki bu yüzden parfüm seçimi yaparken, özellikle tenimize hangisi uygunsa onu tercih etmeliyiz.


  Peki hiç düşündünüz mü parfümün kokusu neden kişiden kişiye değişir?

  Çünkü her insanın cilt florası farklıdır. Yani her insanın cildinde bulunan yararlı bakteriler farklıdır. Bu sebeple uyguladığımız parfüm bu bakteriler tarafından yenilip, dışkılanmaktadır. Bu bakterileri ise cildin asit düzeyi, yaşam şekli, beslenme düzeni gibi birçok şey etkilemektedir. Ve bu sebeptendir ki her insanın cildinde bulunan farklı bakteriler, parfümün her tende farklı kokmasını sağlar. Bu nedenle uzmanlar parfüm alınırken özellikle parfümün damarların cilde en yakın olduğu yerlere (bilek içleri, kulak arkası gibi.) sıkılması gerektiğini ve daha sonra 1-2 saat süre geçtikten sonra kokuyu tekrardan koklayarak karar vermek doğru bir tercih olacaktır.

18 Mayıs 2014 Pazar

Makyaj Malzemelerinin Ömrü


  Şu bir gerçek ki, bayanlar için kozmetik ve bakım ürünleri hayatlarının her alanında önemli bir yer almaktadır. Ve her geçen gün yeni özellikler içeren ürünler piyasaya çıkmaktadır.

 Aldığımız ve uzun süreler kullandığımız kozmetik ürünlerinin belirli bir kullanım süreleri vardır. Ürün açılıp, kullanılmaya başlandıktan sonra bakteri üretmeye başlar. Daha sonra ışık ve hava ile temasa girerek zamanla bozulma sürecine girer. Ve bizim kullanım süresini önemsemediğimiz ürünler cildimizi tahriş edebilir, alerjiye yol açabilir. Bunun için ürünlerin üzerindeki son kullanım sürelerine dikkat etmemiz gerekir.

 Mesela bazı kozmetik ürünlerinin son kullanım süresine bakıcak olursak;
  • Fondöten ve kapatıcılar, yağ veya su bazlı olduklarından belirli bir kullanım süresi vardır. Bu süre ambalajı açıldıktan sonra 6 ay geçerlidir. Kutusu açılmadan saklanıyorsa da bu süre üretim tarihinden itibaren 1 yıldır. Serin ve nemli olmayan ortamlarda saklanan fondötenlerin ömrü uzar.
  • Pudralar ise yapılarına göre ayrılır. Toz pudraların ömrü yaklaşık olarak 3 yıldır. Kompakt pudraların ömrü ise 1 yıldır.
  • Rimel en az dayanan üründür. Kapağı açılmadan 1 yıl tazeliğini korur. Ancak ağzı açıldıktan sonra 6 ay kadar ömrü vardır. Kuruyan rimeller hint yağı, badem yağı ile yumuşatılabilir.
  • Rujlar ise diğerlerine göre daha dayanıklıdırlar. Ambalajı açılmadığı sürece 2 yıl kadar süresi vardır. Kullanılan ruj ise yaklaşık 1-2 yıl kadar kullanılabilir.
  • Göz kalemlerinin dayanma süresi 3 yıldır.
  • Göz farları ise genelde dayanıklı olup 2-3 yıl kadar süresi vardır. 
  • Allıklar da dayanıklı ürünler içerisinde yer almaktadır.
Kozmetik ürünleri ilk olarak kişiye özgü olmalı,birkaç kişi tarafından kullanılmamalıdır. Kullanılan ürünler güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır, kuru ve serin yerlerde saklanmalıdır. Ürünler aparatlarla cilde uygulanmalı ve fazla miktarlarda alınmamalıdır.




11 Mayıs 2014 Pazar

  Artık mumların günümüzde aydınlatma aracı olmaktan ziyade dekoratif amaçlı kullanıldığını söyleyebiliriz. Bende ilk mum deneyimlerimi sizinle paylaşmak istedim. 

  Nasıl yapıldığını merak ediyorsanız; ilk olarak mumun ana maddesi olan parafini eritip içerisine istediğiniz renkte boyalar kullanabilirsiniz. Ayrıca ben koku, pul gibi ekstra şeylerde ekledim. Yaptığımız karışımı kaba koyarken fitili koymayı unutmuyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. 

  Kapların seçimi, mumun şekil, görüntü bakımından daha güzel görünmesinde büyük bir rol oynar. Bu kaplar kek kalıpları, kurabiye veya sabun ve mum için yapılan özel kalıplar olabilir. Veya cam bardağın içerisine de yapabilirsiniz.

 Yaptığınız mumun içine deniz kabukları, boncuklar, pullar koyabilirsiniz. Özellikle bu gibi dekoratif ürünlerin cam bardakların içerisinde çok güzel görüneceklerinden eminim :)


                                                   

Birbirinden İlginç Kimya Reaksiyonları


Beyaz kalay 13 derecenin altında sıcaklığa maruz kaldığında form değiştiriyor.


Sıvı bulaşık deterjanı, potasyum iyodüri hidrojen peroksit ve biraz gıda boyasının tepkimesi.


Civa ve alüminyumun reaksiyonu.



Amonyum dikromat ve civa (II) tiyosiyanat karışımının yakılması.



Lityum yanınca.. 




Civa (II)tiyosiyanatın yakılması. (Nam-ı değer "Firavun Yılanı")


Sodyum asetatın kristalizasyonu


Ve son olarak sülfirik asit ile şekerin reaksiyonu :)

Portakal kabuğundaki yanıcı yağların varlığını, kabuğu ikiye katlayıp aleve doğru sıktığınızda görebilirsiniz.